25 Temmuz 2011 Pazartesi

he's not just that into you

3 aydır birlikteyiz acaba erkek arkadasım mı diye sorular sorduğumuz günleri,  adamın bizimle birlikte olmak istemediğini açıklayan konusma takip eder. Konusma, bizim ne kadar iyi bir insan olduğumuzu cok daha iyilerini hak ettiğimizle baslar, ama kendisinin kafasının iyi olmadıgı ve ilişki istemediğiyle biter. O konusma, günlerce butun yakın, uzak arkadasa anlatılıp adamın arkasından tonlarca küfür sarf edilir. Küfürlerin yerini, gecen günlerin kırdığı iradenin kişiyle konusması alır:"Acaba arasam mı aslında o kadar da kotu biri değildi. tekrar görmek istiyorum, bi kereden ne olur ki, hem adam problemli. belki üzülüyordur"... İrade kazanır ve mesaj atılır. İstediğimiz ilgi gelmez. Cok gecmeden adamın bir kızla cıktıgı ogrenilir. yıkım baslar, depresyon kapıyı calar, içeri girer. hüngür hüngür aglamalı günler yıkılan iradenin yanına yıkılan egoyu da ekler. Neden o kız da ben diilim soruları başlar. Cevabı basittir:" he is not just that into you" filmi mutlaka seyredin.

Ben de buna benzer hikayeler yasadım. Su soruyu 3 senedir soruyorum. İstanbul erkekleri mi boyle, yoksa benim bulduğum adamlar mı? Yoksa hiç mi biri into me değildi:(

1 yorum:

  1. Bazen ne kadar kassak ne kadar ugrassak da bazi seyler imkansizdir. Bir hindinin okuz yavrusuna annelik yapamayacagi gibi Bay Esek de sana zevcelik yapamaz evladim.
    Belli ki istememis, o kiz senden daha mi alimli, kendisinin seksapelitesi tavan mi, tas gibi hatun dedikleri cinsten mi yoksa anac tavirlariyla mi etkiledi bizim malum esegi onu bilemem ama bildigim tek sey su ki: senin artik disari cikip gerekirse anirmak suretiyle yeni bir esek avina konsantre olma vaktin gelmis! Benden soylemesi.
    Porthos Teyzen

    YanıtlaSil